Atölyenden çıkıp icadını dünyaya tanıtmaya hazır mısın? Peki bu icadın için gerçekten patent alman gerekiyor mu?
İyi bir ürün tasarladın, ama üretim ve satış süreçleri konusunda endişeliysen öncelikle patent başvurusu ile başlayabilirsin. Yeni tasarladığın ürününü ticari olarak uygulanabilir hale getirmek için patent alıp alamayacağını düşünmen iyi olabilir.
Bir patent başvurusu yapmadan önce, buluşunun yeni bir ürün mü, pazardaki başka bir ürünün iyileştirilmiş versiyonu mu yoksa tamamen aynısı mı olup olmadığını detaylı bir şekilde araştırman gerekiyor. Patent araştırmalarını aşağıdaki web sitelerinden yapabilirsin.
Yasal açıdan patent, ticari olarak birçok konuda sana haklar tanır. Patentini aldığında başkalarının senin ürününü taklit etme, aynısını kullanma veya senden habersiz satma olasılığını ortadan kaldırmış olursun. Patent, ürününü veya fikrini başka bir girişimcinin kendisine ait olduğunu iddia etmeye çalışmadığı ve piyasaya güçlü bir şekilde giriş yapmanı sağlayan bir koruma şeklidir.
Kalabalık bir pazardaysan, anlamlı bir koruma elde etmen zor olabilir. Ancak tarihsel emsali olmayan bir buluşun varsa, daha geniş patent koruması alman mümkün.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen patentler yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulanabilir, ve ülkeye ithal edilen malları da kapsar. Bu önemli bir ayrıntıdır, çünkü patent yasaları zayıf olan yabancı ülkeler ürününü taklit ederek piyasada önemli kazançlar elde edebilirler.
Ürününü pazarda kontrol etmenin tek yolu, Türkiye Cumhuriyeti’nde ve diğer ülkelerde başkalarını engelleme yeteneğinin patent ile sağlanmış olmasıdır.
İki tip patent vardır:
Bir ürünü daha iyi hale getirdiğinde bu faydalı modeldir. Daha önce herhangi bir ortamda sergilenmemiş, patenti alınmamış veya diğer ürünlerden esinlenmemiş bir ürün geliştirdiğsen patent alabilirsin.
Bir başvuru yapıldıktan sonra ürünün “Patent başvurusu yapıldı” olarak kabul edilir. Ancak, patent ofisi bazı taleplerine itiraz edebilir. Bu senaryo, patent vekilin ile patent ofisindeki danışman arasında gerçekleşir. Tipik başvuru iki yıldan beş yıla kadar sürer ve kapsamlı patent araştırması maliyeti artırır. Faydalı model patent onaylandıktan sonra, başvuru tarihinden itibaren 20 yıl geçerlidir.
Endüstrinin ne olduğu, ne kadar kalabalık olduğu, inovasyonunun ne olduğu ve ne kadar etkili olduğu konusunda dikkatli olmalısın. Bir şeyi satmak için patente ihtiyacın yok. Evinde veya ofisinde bir şeyleri bir araya getirip yarın satabilirsin, ama bu ürün için başka birinin patenti olabilir. Fikri mülkiyet yasalarına göre patent yüzünden büyük cezalara çarptırılabilirsin. Bu nedenle, ürünü geliştirirken fikri mülkiyete de odaklanmalı, başkalarının fikri mülkiyet konusunda açık olduğundan emin olmalısın. Yoksa bir gün ansızın tüm emeklerin boşa gidebilir.
Hindistan’da patent sayıları neredeyse her yıl artıyor. Hintli girişimciler, patentlerinin buluşlarını güvence altına aldığının farkındalar. Yararlı bir buluşa başarıyla uygulanan bir patent rekabette üstünlük sağlatır. Buna ek olarak, faydalı bir patenti başarıyla üreten bir işletmeye yatırımcılar, fonlar ve ortaklar daha çok ilgi gösterir.
Patent başvurusu, belirli kilit faktörlerin önceden dikkate alınmasını gerektiren önemli bir karardır. Patent başvurusu yapmadan önce dikkate alınması gereken birkaç kritik hususa aşağıda değiniyoruz.
Fikrin veya ürünün patentinin başka bir kuruluş tarafından alınıp alınmadığını öğrenmek önemlidir. Bunun için bir girişimcinin pazarı incelemesi ve bir patente yatırım yapmanın değerli olup olmadığını öğrenmesi gerekir. Piyasada benzer bir patent yoksa, patent başvurusunda bulunmak için zaman, çaba ve para değerlidir. Rakiplerini engellemek ve yavaşlatmak için patent başvurusu yapmak faydalı olabilir. Eğer bir patent rakibini belirli bir alanda sınırlandırabiliyorsa ürünü piyasaya sürdüğünde iyi bir başlangıç için avantajlı olabilir.
Bir girişim, patent başvurusunda bulunmaya karar verdiğinde diğer şirketlerden kolayca sıyrılabilir. Başarılı bir başlangıç ile işletme, alanında mükemmel olmasına yardımcı olacak bir teknoloji yaratmış olabilir. Yeni teknolojinin geliştirilmesinden sonra, patent için başvurup başvurmayacağına karar vermesi gerekir. Örneğin bir girişim, geliştirdiği teknolojiyi rekabette avantaj sağlamak için tamamen gizli tutmak isteyebilir. Çünkü öte yandan, eğer yeni kurulan bir şirket, geliştirdiği teknoloji için bir patent başvurusu yaptığında, rakiplerine bu teknolojiyi servis etmiş olabilir. Başka bir girişimci, başka bir patenti kullanarak kendi teknolojisini geliştirip avantajlı konuma geçebilir.
Bunlar, yeni bir teknoloji geliştiren girişimlerin patent almak yerine geliştirdiği teknolojiyi bir sır olarak saklayabileceği nedenlerden birkaçıdır.
Büyük şirketlerin ve girişimcilerin çoğu, patentlerini dünyadaki belirli ülkelerde korumak için mücadele ederler. Bu özellikle, giriş fiyatının genellikle teknolojiyi paylaşma anlamına geldiği, daha sonra yerel Çinli üreticiler tarafından şirketin dezavantajına kopyalanan ve teknolojiyi orijinal olarak kullanan girişimin dezavantajı olan bir patentin korunması söz konusu olduğunda geçerlidir. Her girişimci, dünyadaki farklı ülkeler ve pazarlar için geçerli oldukları patent yasalarını anlamalıdır. Bir teknolojiden gurur duyan ve onu sergilemek veya teknoloji hakkında kamuya açıklamak isteyen bir girişim, patent başvurusu yaptığı ülke veya bölgeyi de düşünmelidir. Bu nedenle, girişimcilerin kamuoyu önünde değerli bir teknoloji sergilemeden önce farklı ülkelerin patent yasalarını anlamaları çok önemlidir.
Bir girişimci veya yeni kurulan bir şirket, patentleri para kazandıracak şekilde kurgulamalıdır. Yatırımcılar, yararlı olması muhtemel patente sahip işletmeleri desteklemeyi severler. Bir kuruluş veya girişimci, finansal destekçileri üzerine çekmek için patent başvurusu yapabilir. Bunu yapmak, fon bulmayı çok daha kolay hale getirir. Ayrıca, bu sistemi yönetebilmek için patent avukatı bulmak da iyi bir fikir olabilir.
Doğal olarak bir patent başvurusunun maliyetleri vardır. Bir girişimci veya şirket, patent başvurusu ile ilgili maliyetleri iyi hesaplamalıdır. Örneğin, bir patentin arkasındaki teknolojiyle ilgili çizimler yapıp patente eklemek zaman ve para kaybı gibi görünebilir, ancak çizimler sayesinde ihlalden veya kopyalardan korunabilirsin.
Bir patentin maliyeti genellikle 10.000 dolar ile 20.000 dolar arasındadır. Buluşlarını patentleyen çoğu mucit, icadını piyasaya sürdükten sonra kara geçmeyi umut ediyor. Gerçek pek de öyle değil. Patentlerin çoğu dosyalama maliyetlerini karşılamaz. Daha açık söylemek gerekirse, ilk etapta patent almanın maliyeti ne olursa olsun, asla gelir elde edemeyebilirsin.
Mucitlerin en büyük şikayetlerinden biri, patentlerinin temelde değersiz olmasıdır. Bu mucitler sinirli ve sönüktürler, çünkü tek bir icat için çok fazla zaman ve para harcamışlardır. Onlara asla para kazandırmayacak bir icatın patentine kaynaklarını harcadıkları için pazara daha iyi bir fikir getirecek güce sahip değillerdir.
İşte bunun iki temel nedeni ve değersiz bir patentle sıkışıp kalmamak için yapman gerekenler.
Buluş gerçekten gerekli değildir. Bir hayalin olabilir ve son derece motive olabilirsin, ama önce ödevini yapmalısın. Birçok mucit çok hevesli olduğu ve kanıtlanmamış fikirlerinin çalınacağı için dehşete düştüğü için süreci aceleye getirir. Bunu yaparken kritik bir soruyu atlarlar: “Bu buluş pazarlanabilir mi?”. Buluşun pazarlanabilirliğini belirlemek patent vekilinin veya temsilcisinin işi değildir.
Çoğu mucit istatistiklere aşinadır. Bir ürünü pazara çıkarmak için inancın olmalı, ancak her şeyden önce kendini eğitmen gerekiyor. Maalesef eğitim, çoğu mucidin ihtiyaç duyduğuna ikna olduğu bir şey değil. Pahalı prototiplere ve pahalı patentlere bir noktada ihtiyacın olabilir, ama zamanlama meselesi çok önemlidir. Ayrıca, ürünün ile piyasayı test etmeden önce, birkaç kez düşünmen gerekir.
Büyük olasılıkla kişisel olarak yaşadığın bir sorunu çözdün, ama arkadaşların ve ailen dışındaki diğer insanlar bu çözümü satın alacak mı? Satın almayacaklarsa, buluşu lisanslamaya veya kitle fonlama yapmaya çalışma.
Bir buluş, imalat süreci dikkate alınmadan geliştirilmiş ve patentlenmiş ise bu buluştan çıkacak ürün doğru fiyat noktasında üretilemez ve piyasaya çıkar çıkmaz ölür. Ne yazık ki, bu aynı zamanda çok yaygın bir durumdur.
Birçok patent, üretim düşünülmeden alınmıştır. Buluşu üretmek için şu anda hiçbir makine veya yöntem uygun olmayabilir veya gerekli cihazlar oldukça pahalıdır. Bu nedenle, başka hiçbir müşteri ya da şirket de ürünü almaya istekli olmayacaktır. Ürünü kendin üretmeye çalışırsan, bütçeni ve ihtiyaç duyulan ekipmanın maliyetini öğrenirsin. Ayrıca, bir buluşun üretilebilirliğini belirlemek bir patent vekilinin veya temsilcisinin sorumluluğunda değildir.
O yüzden, bir buluşu patentlemek seni her zaman mucit yapmaz. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için problemlerinin çözümünü tasarlaman ve yaratıcılığının üretilebilirliğini düşünmen gerekiyor. Pazarlanamayan ve üretilemeyen buluşlar için patent başvurusu yapmak patent ve ticari marka ofislerini zenginleştirir. Bu nedenle, herhangi bir fikri mülkiyete başvurmadan önce aşağıdakileri yaptığından emin ol:
Amazon’daki ürünler gibi piyasadaki benzer ürünleri belirleyerek işe başlayabilirsin. Bu ürünleri ne için satılıyorlar? YouTube’u bir eğitim kaynağı olarak görebilirsin. Orada üretim metodları hakkında yüzlerce videoya erişebilirsin. Hatta bir üretim tesisini bizzat ziyaret edebilirsin.
Ürününün nasıl yapılacağını ve perakende pazarının kabul edeceği bir fiyat noktasında yapılabilecekleri bilmek sana ve buluşuna çok şey katacak. Bu yüzden patent başvurundan önce bu bilgileri bilmen önemli. Bu, bir lisans sözleşmesini müzakere ederken, yatırımcılardan para toplarken veya buluşunu satarken sana çok faydası olacak.